‘İnsan, kendi sonlarını aşmayı göze aldığı an büyür.’
Bazı muvaffakiyetler vardır ki sayılardan, madalyalardan çok daha büyük izler bırakır. Gerçek zafer, yalnızca bir sonuç değil, bir karakter göstergesidir. Aysu Türkoğlu’nun kıssası de tam olarak bu türlü bir öykü.
Bu, sadece bir yüzücünün öyküsü değil; inanan bir yüreğin, sabreden bir aklın ve yılmayan bir ruhun yansımasıdır.
Aysu Türkoğlu, Manş Denizi’ni geçen en genç Türk bayanı olmayı başardı.
Ancak bu başarıyı yalnızca bir ara, bir müddet ya da bir madalya ile ölçmek eksik olur. O gün Aysu, sırf soğuk ve hırçın sulara karşı değil, tahminen de hayatı boyunca karşısına çıkan ‘yapamazsın’, ‘çok gençsin’, ‘çok güçlü’ üzere tüm sınırlayıcı seslere karşı da kulaç attı. Onun her kulaç darbesi, yalnızca fizikî bir çaba değil; hayallerine, inancına ve sabrına attığı bir imzaydı.
Bu zafer, saatlerle, anlarla hudutlu bir çabanın değil; sabırla örülmüş uzun bir seyahatin meyvesidir. Günlerce, haftalarca, aylarca yılmadan yapılan idmanların, sabahın ayazında kimse seni izlemiyorken atılan kulaçların ve Aysu’nun yüreğindeki ışığın parıltısıdır.
Aysu Türkoğlu’nun muvaffakiyetlerini, sadece yüzülen uzaklıklarla değil; uzun soluklu planlama, sabırla işlenen disiplin ve maksatlara olan derin bağlılıkla tanımlamak gerekir.
-
30 Temmuz 2022’de Manş Denizi’ni 16 saat 28 dakikada geçerek bu parkuru tamamlayan en genç Türk atleti oldu.
-
9 Ağustos 2023’te, Kuzey Kanalı’nı 11 saat 48 dakikada geçerek hem birinci Türk bayanı hem de en genç Türk yüzücü unvanını aldı.
-
20 Mart 2024’te, Cook Boğazı’nı 7 saat 21 dakikada geçerek bu parkurda en süratli Türk bayan yüzücü oldu.
-
30 Nisan 2024’te, ABD’nin Kaliforniya kıyısındaki Catalina Kanalı’nı 11 saat 36 dakikada yüzerek “Triple Crown of Open Water Swimming” unvanını kazanan en genç Türk atlet oldu.
-
Son olarak, 27 Nisan 2025’te, Hawaii’deki Kaiwi Kanalı’nı 21 saatte geçerek hem bu güçlü parkuru tamamlayan en genç Türk yüzücü oldu, hem de Ocean’s Seven serisinin beşinci parkurunu muvaffakiyetle geride bıraktı
Tüm bu muvaffakiyetler; tek bir anın değil, yıllara yayılan istikrarlı bir eforun, maksatlarına sadık bir ruhun ve kararlılıkla örülmüş bir seyahatin eseridir.
Başarı, göz önünde parlayan birkaç dakikalık zafer anlarından değil, kimse görmezken gösterilen ısrardan doğar.
Bugünün gençlerine, yorgun düştüklerinde ve vazgeçmeyi düşündüklerinde hatırlatmak isterim: Gerçek muvaffakiyet, sabrın öbür bir ismidir.
Bazen en büyük ihtilal, herkesin senden beklediği tarafa gitmek değil, kendi yolunda yürümektir. Muvaffakiyet, herkesin onayladığı adımlarda değil; kendi inandığın adımlarda gizlidir.
Aysu Türkoğlu bize bir gerçeği sessizce haykırıyor: Özgüven, dışarıdan gelen alkışlarla değil, içeriden sürüp giden bir inançla beslenir. Cüret, korkusuz olmak değil; korkarken bile ilerlemeye devam etmektir. Zafer, yalnızca birinci adımı atmakta değil, son adımı da tıpkı inatla ve inançla atmaktaki istikrardadır.
21.yüzyıl gençliği, hazır şablonları izleyerek değil, kendi yollarını çizerek yükselecek.
Çünkü her büyük öykü, bahadır bir adımla başlar. Aysu’nun öyküsü, parlayan ekran ışıklarının uydurma ışıltılarından çok daha kıymetli bir hakikati fısıldıyor bizlere:
İz bırakmak için çok konuşmaya değil, gerçek adımlar atmaya muhtaçlık vardır. O denli adımlar ki; emekle, inançla ve kendi bedelleriyle atılsın.
Aysu Türkoğlu, sadece bir yüzücü değil; gözlerimizin önünde sabırla, zarafetle ve kararlılıkla büyüyen bir ilham kaynağıdır. Bir anlık parıltının değil, uzun bir emeğin temsilcisidir. Her genç kıza ve gence, ‘sen de yapabilirsin’ hissini, ‘senin de içinde büyük bir güç var’ umudunu taşıyan bir yol işaretidir.
Ona bakınca aklımdan daima o çok bilinen cümle geçiyor:
‘Kendine inanırsan, yollar bizatihi açılır.’
Aysu, bu inancın, bu azmin ve bu cümledeki mananın sudaki en hoş yankılarından biridir.
(Görsel Kaynağı: Aysu Türkoğlu)
Arzu Kızbaz
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar büsbütün müelliflerinin özgün niyetleridir ve Onedio’nun editöryal siyasetini yansıtmayabilir. ©Onedio
